TIP LİTERATÜRÜNDEN ÖZETLER- Haziran 2015
MENTAL OLARAK ZOR İŞLERDE ÇALIŞMAK İLERİ YAŞLARDA ZİHİINSEL İŞLEVLERİ KORUYABİLIR.*
Çalışma hayatında zihinsel yönden zorlu ve yorucu işlerle uğraşanların hafızası daha iyi oluyor ve ileri yaşlarda zihinsel yıkımdan daha iyi korunuyorlar.
Araştırmaya göre, çok konuşma gerektiren, strateji geliştiren, diğerlerini idare eden ve çatışmaları çözen işlerde çalışanlar, diğer iş arkadaşlarına göre, zamanla daha iyi durumda oluyor.
Araştırmaya “Leipzig Longitudinal Study of the Aged”çalışmasından 75 yaşından büyük1054 kişi katılıyor. Sekiz yıllık takip süresince her katılımcıya her 1,5 yılda bir “Kısa Mental Durum Muayenesi” testi yapılıyor. Ayrıca katılımcılardan çalışma hayatı ile ilgili bilgi alınıyor ve bilgiler üç tipe göre sınıflandırılıyor:
1.Çatışma çözme ve strateji geliştirme gibi yönetici görevlerde çalışanlar.
2.Bilgileri yorumlamak ve değerlendirmek gibi sözel görevlerde çalışanlar
3.Data analizi gibi görevlerde çalışanlar
Sonuçta bu üç kategoride en yüksek düzeyde çalışanlar “Kısa Mental Durum Muayenesi” testinde en yüksek skoru alıyor. Bu kişiler aynı zamanda 8 yıllık takipte en düşük oranda zihinsel yıkım gösteriyor.
Sonuçlar, sözel zeka ve yönetici işlevleri uyaran zenginleştirilmiş iş görevlerinde çalışanların zihinsel fonksiyonlarının yaşlılıkta (75+) daha iyi olabileceğini gösteriyor. Bulgular ayrıca, zorlu işlerde çalışanların daha pozitif sağlık etkilerine sahip olacağını belirtiyor.
Sözel zeka ve yönetici görevleri uyaran zenginleştirilmiş iş görevlerinde çalışanlarda zihinsel yıkımın az olmasının mekanizması oldukça kompleks. Bugün kabul gören teoriye göre, hayat boyu bilişsel işlevlerin oluşturduğu zihinsel rezerv, yaşlılıkta zihinsel fonksiyonları korur. Bu tip zihinsel rezerv sözel zeka ve yönetici işlevleri uyaran işlerle geliştirilebilir, bu da yaşlılıkta zihinsel yıkımı önleyebilir. Ayrıca bu konuda eğitimin de rolü olabilir. Daha önce yapılan araştırmalara göre, eğitim boyunca zihnin aktif tutulması demans ve zihinsel yıkım başlangıcını geciktirebiliyor.
Araştırmacılara göre, “çalışmanın sonucu kişinin kariyeri boyunca çalışma tipinin, beyin sağlığı yönünden, eğitimden daha önemli olduğunu gösteriyor”.
*Then FS, et al. Differential effects of enriched environment at work on cognitive decline in old age. Neurology: 2015
;84:1–8
SAĞLIKLI BESLENME ZİHİNSEL YIKIM RİSKİNİ AZALTIYOR*
Araştırmacılar, “kalp-damar hastalıkları,Alzheimer hastalığı, vasküler zihinsel bozukluk gibi hastalıklar için diyetin potansiyel bir risk faktörü olduğu söylenir. Zihinsel yıkıma yol açan beyin-damar hastalıkları, vitamin B grubu ve vitamin C eksikliği gibi risk faktörleri diyetle düzenlenebilir/değiştirilebilir. Bununla birlikte diyet kalitesiyle zihinsel bozukluk arasındaki ilişki belirgin değildir. Bazı çalışmalarda Akdeniz diyetinin zihinsel yıkımı önlediği rapor edilmişse de bazı yayınlarda da aksi ileri sürülmüştür. Diğer yandan son zamanlarda yayınlanan üç sistematik gözden geçirme yazısında orta sıklıkta Akdeniz diyeti uygulayanlarda zihinsel yıkımın yavaşladığı belirtiliyor” yorumunu yaptıktan sonra çalışmanın amacını “kalp-damar hastalıkları riski yüksek olan kişilerde diyet faktörleri ile zihinsel yıkım riski arasındaki ilişkiyi araştırmak” olduğunu kaydediyor.
Araştırmaya çok uluslu, çift-kör ve randomize “ONTARGET” ve “TRANSCEND” çalışmalarından koroner damar, beyin damar veya periferik (çevresel) damar hastalığı veya diyabet riski fazla olan, 55 yaşından büyük 31 456 kadın ve erkek alınıyor. Katılanlar Türkiye dahil, 40 orta ve yüksek gelirli ülkelerdeki 733 merkezden. 27 860 kişiye başlangıçta ve ortalama 4.9 yıllık takip sırasında en az iki kez “Kısa Mental Durum Muayene” testi yapılıyor. Katılanlara ayrıca 20 sorulu “Gıda Sıklığı Sorgulaması” uygulanıyor. Testte “son 12 ayda aşağıdaki kategorilerdeki gıdaları ne sıklıkla yediniz?” sorusu soruluyor. Yanıtlar “modifiye Alternatif Sağlıklı Yeme İndeksi”ne göre değerlendiriliyor. Modifiye Alternatif Sağlıklı Yeme İndeksi sebze, meyve, ceviz-fındık gibi kuru yemişler ve soya proteinleri; işlenmemiş tahıllar, kızartılmış gıdalar, balık-kırmızı et-yumurta yeme sıklığı ve alkol gibi 7 madde içeriyor. Yüksek skor sağlıklı gıdaların (meyve, ceviz-fındık ve soya proteinleri) sıklıkla tüketildiğini gösteriyor.
Sonuçlar: Sağlıklı beslenme skoru yüksek olanlar erken yaşlı, daha aktif, sigara az içen veya içmeyen, vücut-kitle endeksi düşük ve mental muayene puanı yüksek kişiler. Takip sırasında 4 699 kişide (%17) zihinsel yıkım gözleniyor. Sağlıksız beslenenler, sağlıklı beslenenlere göre, daha fazla zihinsel yıkım riski taşıyorlar.
Araştırmacılar, sağlıklı beslenme ile zihinsel bozukluk arasındaki ilişkinin, çok uluslu, orta yaşta ve yaşlı, kalp damar hastalığı riski yüksek kişilerde, 5 yıllık takiple ilk defa araştırıldığını belirtiyor ve sağlıklı diyetin zihinsel yıkım riskini azaltmasının mekanizmasının bilinmediğini ifade ediyor. Omega 3, E ve C vitaminleriyle diğer karotenoidlerden** zengin beslenmenin, oksidatif stres*** ile lipid peroksidasyonu**** azaltarak yangıyı (enflamasyon) değiştirmesinin muhtemel mekanizma olabileceğine işaret ediyor.
* Smyth A, et al. Healthy eating and reduced risk of cognitive decline.
Published online before print May 6, 2015, doi: 10.1212/WNL.0000000000001638
Neurology 10.1212/WNL.0000000000001638
**Karatenoid: Bitkilerde ve bazı diğer fotosentetik mikroorganizmalarda (yosunlar, bazı mantarlar ve bazı bakterilerde) bulunan biyolojik pigment. Karotenoidlerin pek çok fizyolojik işlevi vardır. Yapıları gereği serbest radikalleri etkili bir şekilde bertaraf ederler ve bağışıklık sistemini güçlendirir.
***Serbest radikaller, besinlerin oksijen kullanılarak enerjiye dönüşümü sırasında meydana gelen reaktif moleküllerdir. Oksijen molekülleri yaşam için vazgeçilmez olmakla birlikte, metabolizma sırasında serbest radikal kaynağı olarak bilinen ara ürünler (reaktif oksijen türleri) oluşur. Bu moleküller lipit, protein ve DNA gibi hücre bileşenlerine zarar verir. Aerobik (oksijen soluyan) organizmalarda serbest radikal oluşumunu kontrol altında tutmak ve bu moleküllerin zararlı etkilerine engel olmak üzere antioksidan savunma sistemleri gelişmiştir. Ancak bazı durumlarda mevcut antioksidan savunma sistemi serbest radikallerin etkisini tamamen önleyemez ve oksidatif stres olarak adlandırılan durum ortaya çıkar. Bu durum vücudun paslanması diye de tanımlanabilir. (https://vfdergi.yyu.edu.tr/archive/1998/9_1-2/1998_9_%281-2%29_89-95.pdf )
****Lipid peroksidasyon: Serbest radikallerin dokulara yönelik ortaya çıkardığı hasarlardan biri.
BALIK YAĞI ZİHİNSEL YIKIMI DÜZELTİYOR*
Omega-3 çoklu doymamış yağ asidi (n-3 POUFA) içeren balık yağı hapı (supplement), kalp damar ve zihinsel sağlığı korumak için yaşlılar tarafından sıklıkla kullanılıyor. “Rhode Island Hospital” araştırmacılarının yaptığı çalışmaya göre, düzenli balık yağı hapı kullanan yaşlı kişilerde, istatistiksel olarak anlamlı derecede, zihinsel yıkım ve beyin atrofisi (küçülmesi) az oluyor.
Araştırmacılara göre “Dünyada her dakikada bir kişiye Alzheimer tanısı konuyor ve bütün gayretlere karşın hastalığın kesin bir tedavisi yok; bu nedenle Alzheimer’den koruyucu stratejiler çok önemli.”
Geriye dönük (retrospektif) yapılan bu araştırmada (Alzheimer’s Disease Neuroimaging Initiative (ADNI) çalışması), katılımcılara her altı ayda bir nöropsikolojik testlerle beyin MR’ı yapılıyor. Grubu 229 zihinsel olarak normal yetişkin,397 Hafif Bilişsel Bozukluk’lu ve 193 Alzheimer’li kişi oluşturuyor. “Alzheimer’s Disease Assessment Scale (ADAS-cog)”, ve “Kısa Mental Durum Muayenesi”ne göre yapılan değerlendirmelerde, araştırma süresince balık yağhapı kullananlarda zihinsel yıkım oranı anlamlı derecede düşük bulunuyor. Fakat bu fayda, başlangıçta demansı olmayan kişilerde gözleniyor. Ayrıca, zihinsel olarak normal olan ve balık yağı hapı alan kişilere yapılan seri MR’larda, anahtar beyin alanlarında, hap içmeyenlere göre, daha az küçülme saptanıyor. Bu bulgu da genetik risk faktörü APOE Ɛ4 aleli taşımayan kişilerde bulunuyor.
Araştırmacılar, balık yağı hapının etkisi hakkındaki bilgilerin artırılması için daha çok çalışma yapılmasına gerek olduğunu kaydediyor.
(*) Daiello L, et al. Association of pre-baseline fish oil supplement use with rates of brain atrophy and cognitive decline in the Alzheimer’s Disease Neuroimaging Initiative (ADNI) Cohort. Alzheimer’s & Dementia: The Journal of the Alzheimer’s Association, Vol. 7, Issue 4, S592–S593