Ana SayfaBlogSözel KöşeBeyaz Perdede Yaşlılık: “Faruk”

Beyaz Perdede Yaşlılık: “Faruk”

Faruk (2024)

Aslı Özge’nin yazıp yönettiği Faruk, 74. Berlin Film Festivali’nde dünya prömiyerini yaparak büyük beğeni topladı ve Uluslararası Film Eleştirmenleri Birliği’nin (FIPRESCI) ödülünü kazandı. Gerçek olaylar, karakterler ve mekânlarla örülü bu deneysel film, seyirciyi kurmaca ile gerçeklik arasında gidip gelen çok katmanlı bir hikâyeye davet ediyor.

Filmin başrolünde, gerçek hayatta da yönetmenin babası olan 90’lı yaşlarındaki Faruk yer alıyor. Uzun yıllardır İstanbul’un Kadıköy ilçesinde yaşayan Faruk, kentsel dönüşüm nedeniyle yıkılacak olan binadaki dairesini boşaltmak durumundadır. Eşini kaybettiğinden beri yalnız yaşayan Faruk’un bu süreci, kızı Aslı Özge tarafından kayıt altına alınır ve zamanla bir filme dönüşür. Filmde Faruk’un yönetmen kızı Aslı’nın çekimler için Kültür Bakanlığı’ndan aldığı desteği iade etmek zorunda kalması, projenin yarım kalmasına neden olur. Bu sırada Faruk’un sorunlarıyla yeterince ilgilenemeyen kızı, finansman arayışlarıyla boğuşur.

Faruk sağlıklı, bağımsız ve mizah anlayışına sahip bir karakter. Onu, semtindeki parkın imara açılmasına karşı komşularıyla protestoya katılırken de görüyoruz, yılbaşını evde tek başına keyifle kutlarken de…

Kentsel dönüşüm süreci ilerlerken, bina yönetimi toplantılarındaki bitmeyen tartışmalar, sarsılan komşuluk ilişkileri, rant peşindeki müteahhitler ve sürekli “akli melekeleri yerinde” raporu isteyen bürokratik engeller arasında sıkışan Faruk, binanın yıkım sürecini geciktirmek için direnir. Çevresindekiler ona sadece “inatçı bir yaşlı” gözüyle baksa da, bu ev onun için geçmişinin ve kimliğinin bir parçasıdır. Taşınmak, yalnızca bir fiziksel bir yer değiştirme değil, anılardan kopuş ve yeni bir hayata uyum sağlama mücadelesidir.

Filmin senaristi ve yönetmeni Aslı Özge: “Film her anlamda bir eksilmeyi ve yıkımı anlattığı için elbette yalnızlık temasından kaçınmak imkânsız. Yaşlı insanlar geçmişlerine ve anılarına tutunuyorlar. Filmde Faruk bunlarla mücadele ederken kızı Aslı da geleceği için savaşıyor. İki kuşağın çatışması ev meselesi üzerinden kesişiyor. Film benim için bir anlamda Türkiye’nin bugününün de bir portresi. Bu bağlamda, filmin görüntü yönetmeni Emre Erkmen ile kalabalık ve büyük bir metropol olan İstanbul’da tek başına ayakta kalmaya çalışan bir adamı tasvir edebilecek görüntüleri bulmaya çalıştık. Bir yandan da klişeleşmiş yaşlanma hakkındaki önyargıları da kırmak istedim. Belki de ters köşe yaparak insanları hayata Faruk’un perspektifinden bakmaya davet ettim.”

Faruk, yalnızca bir yaşlının hikâyesi değil, aynı zamanda İstanbul’un değişen dokusuna, emlak krizine ve deprem gerçeğinin gölgesinde yaşayan insanların karşılaştığı zorluklara değinen, kentsel dönüşümün insani boyutlarını derinlemesine ele alan bir film.

Valencia Film Festivali’nde En İyi Film, En İyi Senaryo ve Dağıtım ödüllerini alan Faruk, izleyiciyi hem güldürüyor hem de hüzünlendiriyor. Aslı Özge’nin babasıyla kurduğu bu samimi ve cesur sinema dili, yaşlı yalnızlığı, damgalanma, kuşak çatışması, kentte yaşlanma ve yaşlılıkta istismar gibi önemli konuları mercek altına alıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir