Ana SayfaBlogFaaliyetlerimizSavunuculuk ve Farkındalık Çalışmalarımız1 Mart Sıfır Ayrımcılık Günü: Yaşçılık ve Yaş Ayrımcılığına Karşı Sıfır Tolerans!

1 Mart Sıfır Ayrımcılık Günü: Yaşçılık ve Yaş Ayrımcılığına Karşı Sıfır Tolerans!

1 Mart Sıfır Ayrımcılık Günü: Yaşçılık ve Yaş Ayrımcılığına Karşı Sıfır Tolerans!

  • Ekrandaki oyuncuya bakıp “bu yaşa geldi, halâ şan-şöhret peşinde” diye düşünüyorsanız…
  • Muayene için yaşlı annenizi götürdüğünüz doktor, size dönüp “nesi var teyzemizin” diyorsa…
  • İşyerinizde İnsan Kaynakları’nın yazılı olmayan kuralı “Tecrübe şartı bahane genç çalışan şahane” ise…

Yaşa dayalı önyargı, kalıpyargı ve ayrımcılığın kıyılarındasınız demektir.

Her yıl 1 Mart’ta “Sıfır Ayrımcılık Günü”nde bu sinsi sorun üzerine konuşmak, düşünmek, paylaşmak size geriye kalan 364 günde doğru yolu gösterebilir.

Yaşlılık ve Yaşa Dayalı Ayrımcılık: Görünmez Engeller

Yaşlılık, hayatın doğal bir parçasıdır. Ancak biliyoruz, gözlemliyoruz: bu süreçte birçok toplumda olduğu gibi ülkemizde de yaşlılar önyargılar ve kalıpyargılarla karşılaşabiliyorlar. Hatta bazen yaşlılar da bu önyargıları kabullenebiliyorlar. Bu durum, “yaşçılık” (ageism) olarak adlandırılır. Yaşçılık, yaşlı bireylerin sadece yaşları nedeniyle damgalanması, dışlanması anlamına gelir. Bu durum, yaşlılara yönelik eşitlik durumunu bozan, yaşlıları dışlayan, hak kaybına veya dezavantajlara neden olan davranışlara, kurallara, uygulamalara dönüşürse “yaşa dayalı ayrımcılık”la karşı karşıyayız demektir.

Yaşa dayalı ayrımcılık çok farklı şekillerde görülebilir: ekonomik ayrımcılık, sağlık hizmetlerinde önyargı, sosyal dışlanma, medyada olumsuz temsil, aile içinde yük görülme, eğitim fırsatlarından mahrum kalma, ulaşım engelleri, psikolojik ve fiziki şiddet, hukuki süreçlerde, çalışma hayatında dezavantajlar… Bu ayrımcılıklar, yaşlıların toplumda eşit ve onurlu bir yaşam sürmesini engeller.

Sıfır Ayrımcılık Günü ve Yaşlılık: Neden Önemli?

1 Mart, Birleşmiş Milletler tarafından 2014 yılında “Sıfır Ayrımcılık Günü” (“Zero Discrimination Day”) olarak kabul edildi. Buna, Birleşmiş Milletler HIV ve AİDS Ortak Programı UNAIDS (Joint United Nations Programme on HIV and AIDS) öncülük etti.

 

  1. Eşit Haklar ve Onurlu Yaşam: Sıfır Ayrımcılık Günü, herkesin eşit haklara sahip olduğunu vurgular. Yaşlı bireyler de bu haklardan eşit şekilde yararlanmalıdır. Onların deneyimleri, bilgileri ve katkıları, toplum için değerlidir.
  2. Toplumsal Katılımın Artırılması: Yaşlıların toplumsal hayata aktif katılımı, hem kendileri hem de toplum için faydalıdır. Bu gün, yaşlıların sosyal, kültürel ve ekonomik hayata katılımını teşvik etmek için bir fırsattır.

Nesiller Arası Dayanışma: Yaşlılar ve gençler arasında kurulacak dayanışma, toplumsal uyumu güçlendirir. Bu gün, nesiller arası diyaloğu teşvik ederek, yaşlıların toplumdaki yerini güçlendirmeyi amaçlar.

Yaşlılıkta Ayrımcılığa Karşı Neler Yapabiliriz?

  • Yaşçılık konusunda farkındalık yaratarak, toplumda bu konuda bir duyarlılık oluşturabiliriz.
  • Yaşlıların haklarını koruyan politikaların geliştirilmesi ve uygulanması için çaba gösterebiliriz.
  • Yaşlıların sosyal hayata katılımını artıracak programlar ve etkinlikler düzenleyebiliriz.

1 Mart Sıfır Ayrımcılık Günü, yaşlılık ve yaşlanma sürecinde karşılaşılan ayrımcılığa karşı mücadele etmek için önemli bir fırsat sunuyor. Yaşlıların toplumsal yaşama eşit ve onurlu bir şekilde katılmalarını sağlamanın hepimizin sorumluluğu olduğunu hatırlatıyor. 

Unutmayalım: Sorun yaş değil, yaşçılık!

Yaşçılık va yaşa dayalı ayrımcılığın gündelik yaşantımızdaki hallerinin gerçekçi bir anlatımı için Gülayşe Koçak’ın “Yaşlılar: Ayy, ne şekerler! – Konuşmaktan Kaçındığımız Yaşçılık Üzerine” yazısını okuyalım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir