Ana SayfaBlogFaaliyetlerimizSavunuculuk ve Farkındalık ÇalışmalarımızOn İkinci Kalkınma Planı “Aktif Yaşlanma Özel İhtisas Komisyonu” Toplantısı Sonrası Öneriler

On İkinci Kalkınma Planı “Aktif Yaşlanma Özel İhtisas Komisyonu” Toplantısı Sonrası Öneriler

Dr. Gülüstü Salur- 65+ Yaşlı Hakları Derneği

Yaşlılık Tanımı

Başlarken yaşlılığın tanımını kayıplar üzerinden değil, yaşlılığın bir yaşam evresi olması üzerinden, dinamik, değişken bir süreç olduğu üzerinden, tek bir yaşlı modeli olmadığı ve farklı alt grupların farklı ihtiyaçları olduğu üzerinden yapmak gerekli. 

Yaşçılık, Yaşlı Yalnızlığı, Yaşlanmaya Hazırlık ve Yaşlının Güçlenmesi

Yaşlı meselesinde odağa yaşlı yalnızlığını koymalı ve hem yaşlının, hem yaşlı yakınının hem de yaşlıya hizmet verenin yalnızlaşmasına çözüm aramaya başlamalıyız. 

Yaşlı nüfusun üçte ikisi 75 yaşın altında. Uzayan ömür, aktif yaşlanmanın son on yılda giderek konuşulur olması, sağlıklı yaşam bilincinin, okur yazarlığın artması ile giderek yaşlı kimliğinin giyildiği yaş daha ileriye atılmakta. Dünya sağlık örgütü yaşlılık sınırını 65’e, BM 60 yaşa yerleştirse de, kültürlere göre yaşlılık algısı değişiyor. Yaşlılığı bir yaşam dönemi olarak ele alıp olumsuz stigmalardan sıyırmak yaşlıyı güçlendiren, kendine yetme, hayatla baş etme becerisini artıran bir noktaya getirecek bizi. Erken yaşta emekli olalım,  devlet ve çocuklarımız bize baksın kabulünün karşılığı giderek zayıflıyor. En güçlü ekonomiler bile artan yaşlı nüfusun erken emekli olmasını ve yaş ilerledikçe artan bakım maliyetlerini (hem finansal hem de insan kaynağı anlamında) karşılamakta zorlanıyor. Önce kişinin sonra ailenin kendine yetebilirliğinin artması gerekli. Her toplumun çocuklarına bakması, eğitim vermesi hayata hazırlaması gerek. Engellisine, hastasına bakması gerek, ama sadece kronolojik yaşın getirdiği bir edilgenlik ne yaşlanmakta olanlara ne de yaşlıya bakma sorumluluğu yüklenen kişi ve kurumlara adil değil, sürdürülebilir hiç değil. Kişisel öykülerinde insanlar elden ayaktan düşmemek, kimseye muhtaç olmamak istiyorlar, ama bunun hazırlığını ne kişisel ne toplumsal düzeyde yapanımız çok az. Yaşlanmaya sağlıklı, aktif, varlıklı başlamak için bu konuda bilinçli olmaya gerek var. Hayat akarken “aaa yaşlanıverdik” dememek için kuşakların yaşam bütünlüğü içinde yaşlanmanın da olduğu bilincine çok erken ulaşması bu hazırlığın birinci adımı olacaktır. Yaşlanmaya hazırlanma kavramını günlük yaşamımaz dahil etmemiz ve alt başlıklarını iyi planlamamız gerekiyor bu hazırlığın. 

Yaşlanmakta olan kişilerde ne kadar yaşlanmaya hazır olunsa da bazı değişimler kaçınılmaz olabilir. Yaşlı kişiler fiziksel, bilişsel ve ruhsal sağlıklarını kaybetmek, kronik hastalıklarla yaşamak anlamında daha yüksek risk altındadırlar. Yaşlıların yalnızlaşma ve yoksullaşma riski çok daha yüksektir. Gene başta dijital devrimin yol açtığı büyük değişim, iklim değişikliği gibi kontrolü neredeyse imkansız faktörlerin hepimizin yaşamına yansımaları yaşam biçimimizde büyük uyumlanma gereğini doğurmaktadır. Yaşam sürecinde hepimiz alışkanlıklar geliştirir ve konfor alanları oluştururuz. Bu konfor alanlarından kendi seçimimiz dışında uzaklaşmak zordur. Bu zorlukları çeşitli nedenlerle yaşlılar çok sık yaşamakta ve eğer onları destekleyecek kişi ve sistemler yoksa yaşam kaliteleri çok bozulmaktadır. Yaşlı yalnızlaşmasının en büyük sonuçlarından biri de yaşama sevincini kaybetmektir. Yaşama sevincini kaybetmek, depresyon, hareketsizlik, başka bilişsel ve fiziksel sorunları da getirmekte, ve bu durum yalnızlaşma ve yoksullaşmayı da artırmaktadır. Bu kısır döngüye hiç girmemek en iyisi ama girildiği durumda da kırmanın mümkün olduğunu toplu bir şekilde farketmemiz ve bu doğrultuda mühadelelerle yapacak donanımı kazanmamız gerekir. Zamanında müdaheleler artan morbidite, hastalık yükünün yol açağı emek, finansal kaynak israfına yönelik de en önemli tedbir olacaktır. Yaşlıları değerlendirecek ve takip edecek yerel sistemler bu kısır döngüye düşmemek için çok gereklidir. Somut öneri: Her aile hekimliğinde hamile, çocuk ve anne sağlığını takip eden hemşireler gibi, yaşlı takibi yapan yaşlı gereksinimi özelleşmeli hemşirelerin bulunması, bu hemşirelerin düzenli aralıklarla 65 yaşını geçen nüfusu tarama, izleme, risk belirleme, ilaç okur yazarlığı, sağlık okur yazarlığı desteği vermesi bir çok akut krizin, hastane yatışının önüne geçecektir. Gene bu hemşirelerin ve aile hekimlerinin işbirliği içinde olacağı sosyal hizmet uzmanları yalnızlık, yoksulluk, suistimale açıklık gibi riskler açısından yaşlıları değerlendirmeli ve yaşam biçimi düzenlemelerinde yetkili ve sorumlu olmalıdır. Yalnız yaşaması çok riskli bir çok demans hastası aileleri söz geçiremediği için yüksek risklerle yalnız yaşamakta, araba kullanmaması gereken bir çok yaşlı bunu takip edecek mekanizmalar işlemediği için araba kullanmaya devam etmekte, finansal karar veremeyecek durumda bir çok yaşlı bu nedenle giderek yoksullaşmakta veya  aileleri ve yakın çevrelerinin finansal suistimaline dahi uğrayabilmektedir. Ailesi olmak her zaman yalnız olmamak anlamına da gelmemektedir. Sosyal hizmetlerin mutlaka aile bakanlığı dışında sağlık bakanlığı ve yerel yönetimlerle koordine bir biçimde hizmet vermesi önemlidir. Yaşlıların ihtiyaçlarının ve risklerinin doğru kodlanması dışında hem olası krizler önlenir, hem de kriz halinde bilinmezlerle dolu bir kriz yönetimi yerine sorunlar kolay çözülebilir. 

Yaşlanmaya hazırlanmaya katkısı olabilecek tamamlayıcı ve kuşakları sisteme dahil edecek mekanizmalar düşünmek gereklidir. Somut öneri: Kuşaklar arası etkileşimi sağlayacak projelerle genç kuşağı yaşlı farkında kılmak, yaşlıların faydalı olma ve yaşama ait hissetmesini beslemek mümkün olacaktır. Yaşlılık meselelerinin bilincinde genç kuşakların hem kendi olgunlaşma yolculuklarında yaşama hazırlanmaları, hem yaşlanan toplumun genel ihtiyaçları üzerinden kariyer, ekonomik gelişim planları yapmaları mümkün olacaktır. Yaşlılar da sadece kendi akranları ile zaman geçirmeyip hayata katkıları devam eden, bir alış veriş için de olan ve yaşama sevinci, umudu beslenen bir şeklide yaşacaklardır. 

Somut öneri: Yaşlanmakta olana ve yaşlıya hazırlık amacıyla en kritik konular sağlık okuryazarlığı, finansal okuryazarlık, dijital okur yazarlıktır. Bu konularda gelişmek yaşlının olabildiğince bağımsızlığını korumasını ve olası değişimlere daha kolay uyumlanmasını sağlayacaktır. 

Yaşlı Hakları ve Hukuku

Yaşlıların 65 ile 100+ yaş arasında değişen dilimde çok farklılıklar gösteren, dinamik bir değişim süreci yaşayan bir grup olduğunu akılda tutarak yaşlılığa dair tüm çalışmaları yapmamız gerekiyor. Ülkemizde mevcut uygulama iki grup yaşlı olduğunu varsaymaktadır. Ya tamamen bütün hukuki yetkiyi kullanabilen ya da tamamen vesayet altına alınan. Vesayet altına alınma bilişsel kapasite değerlendirilmesi ile karar verilen hukuki bir süreç. Oysa sonunda vesayet ihtiyacı gelişse bile bir çok yaşlı yaşamlarının en az birkaç yılını bir geçiş dönemi içinde yaşamaktadırlar. Bu döneme gri alan adını verecek olursak, gri alandaki kişiler ne tamamen bütün kararlarını tam bağımsız verecek durumda ne de tam bağımlı durumda olan kişilerdir. Sadece bilişsel değil, psikolojik nedenlerle de kişilerde muhakeme bozuklukları, yalnızlaşma nedeniyle suistimale açık hale gelme gibi durumlar söz konusu olabilmektedir. Temel ihtiyaçlarını aile kurumunun koruyuculuğu, bazen denetimi altında yaşama alışkanlıkları olarak yaşlananlar, yaşlılıkta yalnız kaldıklarında, bilişsel kapasiteleri normal olsa dahi mesela finansal kararlarda ya da kendi sağlıkları ile ilgili kararlarda zorlanabilmektedirler. Hukuk sistemimizin değişen ihtiyaçları tanıyan ve değişime göre desteği derecelendirebilen bir içerik oluşturması elzemdir. 

Somut öneri: Bu konuda hukuk, sağlık, sosyal bilim alanında akademide ve sahada çalışan, günlük yaşamda ortaya çıkan sorunları tanıyan ve konuya hak bazlı yaklaşan bir çalışma kurulu oluşturulması. Sonuçta da gerekli görülen kanun değişikliklerinin yapılması. Aile mahkemeleri olduğu gibi yaşlı gereksinimlerini iyi tanıyan Yaşlı Mahkemeleri kurulması. Günlük yaşam pratiklerinin nihai amaca hizmeti için alanda çalışan kişilere yaşlı hakları, yaşlı kapsayıcılık eğitimleri verilmesi. Yaşlı suistimalinin cezai yaptırımlarının gözden geçirilmesi.

Eğer günlük yaşam gereklerini karşılayan kanunlar, yönetmelikler olmazsa, ya da mevcut kanun ve yönetmeliklerin uygulama zorluğu varsa kanun dışı uygulamalara alan açılmaktadır. Kayıt dışı, merdiven altı uygulamalar sadece kanunsuzluğu yaygınlaştırmakla kalmayıp çok hassas ve suistimallere açık  bir alan olan yaşlılık alanında hizmet kalitesini düşürmekte, alanın finansal gerçeklerini görünmez kılmakta, denetimsiz eğreti sistemlerle alanda gelişimin önündeki en büyük engel olmaktadır. Yaşlılık konusunda kanunların günlük ihtiyacı karşılayabilmesi için, sahada yaşlılarla çalışanların, yaşlıların ve yaşlı yakınlarının ihtiyaçlarıyla ilgili ses vermesi, hak talebinde bulunması, ve ihtiyaçların ne kadar dinamik olduğu düşünülürse uygulamaların esnekliğe alan açabilmesi gerekiyor. Yaşlılar, yoksunlar, ya da diğer ihtiyaç sahipleri talebi sadece sosyal yardım, finansal destekle sınırlı düşünülürse sistemin gelişmesi, toplam yaşam kalitesinin artması için gerekenlere sıra gelmiyor.                

Her talep ister istemez arzını oluşturuyor. Mesela bir çok kayıt dışı yabancı yaşlı ve çocuk bakım hizmetinde uzun yıllardır çalışıyor. Bu konuda kolaylaştırıcı bazı düzenlemeler yapılmış olsa da pratikte bu düzenlemeler günlük ihtiyacın tamamını karşılamaya yeterli olmuyor. Kayıtlı yaşlı bakımda çalışanlardan başlanarak yaşlı bakımında çalışan herkese bazı temel eğitimlerin verilmesi, ve meslek içi eğitim ve denetimlerin hem yaşlı bakımında çalışanlara hem de yaşlı yakınlarına verilmesi de bir yaşlı hakkı. Yaşlı yalnızlığı büyük bir sorun olduğu kadar, kendi aile fertleri dahil, profesyonel ve özellikle yabancı bakıcılarla yaşamaya büyük direnç gösteren bir yaşlı grubu da var. Bu direnç özellikle bilişsel bozulması artan, yalnız yaşaması risk olan yaşlılara imkanlar olsa da destek vermeyi, ya da desteği sürdürmeyi çok zorlaştırmakta. 

Vesayet altına alma işleminin hukuki zorlukları, uygulamada olan bürokrasi nedeniyle birçok kişi çok büyük zaruret olmazsa bilişsel bozulması olan yakınlarını vesayet altına almaktan kaçınmakta, ya da çeşitli hülleler, bypasslarla bu kişilerin hukuki ve finansal varoluşları sürdürülmektedir. Demans tanısı ile ilaç kullanan bir çok kişi bazen emlak satışı için kolaylıkla bilişsel kapasitesi tamdır raporu alabilmekte, bazen de zihinsel bozulması olmayıp mesela sadece görme, işitme, hareket  zorluğu olan bazı yaşlılar en doğal haklarından mahrumiyet veya gecikme yaşabilmektedirler. Günlük hayattaki zorluklara adil ve zamanında çözümler talep etmek ve üretmek bu alana değen herkesin sorumluluğudur. 

Yaşlılık Ekonomisi

Yaşlılık ekonomisinin görünür ve görünmez boyutlarını ele alan araştırmalara ihtiyaç var. Yaşlının barınma, gıda, sağlık hizmeti hesaba katılan kalemlerken, seyahat/kültür/eğlence gereksinimleri daha geri planda kalmaktadır. Kendisinden sonraya miras bırakma arzusu da birikimi olan ya da en azından kendi evinde/toprağında yaşayan yaşlı için önemlidir. Ömrün uzaması, özellikle şehirleşme ile temel barınma, yerini koruma, beslenme ihtiyacının bile pahalı hale gelmesi, enflasyonla sabit gelirlerin ve birikimlerin erimesi yaşlılığı giderek daha pahalı ve finansal olarak sürdürülmesi güç bir yaşam dönemi yapmaktadır. Ömrün ne kadar süreceğini ve daha önemlisi uzayan ömrün ne kadarının artan hastalıklar ve sağlık giderleri ile geçeceği yaşlılığı planlamada finansal planlamayı çok zorlaştırmakta, aktueryal hesapları tutturmak mucizeye dönüşmektedir. 

Somut Öneri: Yaşlılık ekonomisinin derin analizini mümkün kılacak araştırmaların teşvik edilmesi ve planlanması. Artan sağlık maliyetlerinden korunmanın iki önemli gereci olacaktır. Birincisi sağlıklı yaşlanmayı mümkün kılacak koruyucu tedbirler ve sağlık okuryazarlığını artırmak, ikincisi de bütün bu tedbirlere rağmen hastalanalara bakım hizmetini garanti altına alacak kişi, kurum ve sigorta sistemleri kurmaktır. Sistemleri finansman sürdürülebilir kıldığı için uzun süreli bakım sigortasını ülkemiz için hızla modelleyip başlatmak yaşlı/kronik hasta bakımı için kişi ve kurumları hazırlamanın ve sistemde tutmanın önemli bir gereğidir. Tabi bu döngüde uzun süreli bakım sigortasının da hedefine ulaşması için standardize bakım kuruluşlarına ve bunlarda çalışan iyi yetişmiş personel ihtiyaç vardır. Bakım hizmeti veren kişi ve kurumların temel eğitimi, standartlara uygun meslek içi süren eğitimi ve denetimi şarttır. Uzun süreli bakım sigortasını planlarken Türkiye Sağlık Hizmetleri Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü’nün bu alandaki hazırlıklarına mutlaka yaşlılık alanında sahada hizmet verenlerin de dahil olduğu uzmanların davet edilmesi önemlidir. Teori ile uygulama arasındaki uçurum geç farkedilirse bunun maliyeti çok daha yüksek olmaktadır. 

Bankacılık hizmetleri ve yaşlının finansal suistimali de yaşlılık ekonomisinin önemli alt başlıklarıdır. Bankacılık hizmetleri yaşlıların bağımsız yaşamı sürdürebilmek için neredeyse hayat boyu faydalanması gereken bir hizmettir. Bankaya gitmenin sosyal yönü bir yana, bankacılık ürünlerinin anlaşılması, güven ilişkisinin tesisi ve devamlılığı esastır. Bazen hizmet verenin iyi niyetli olmasının yetmediği kargaşalar olmaktadır. Özellikle bilişsel bozulmanın başladığı yaşlılarda bir sorun olduğunun ilk farkedildiği yerlerden biri bankalardır. Bankalar bu konuda standart uygulamalara sahip değildir ve çalışanları bu konuda gelişmiş bir eğitim almamaktadırlar. (Dernek olarak bu konuda çok girişimde bulunduk ayrıca detaylı bilgi verebiliriz.) Yaşlı finansal suistimalinde malesef hem varlıklı hem yoksul yaşlılar kolaylıkla suistimalin hedefi olabilmektedir. Emekli maaşlarını çekmek konusunda yardım aldıkları banka memurundan, konu komşuya, aile fertlerine kadar bu değişen yelpazede örnekler mevcuttur. Yaşlıların finansal suistimalinin gizli bir biçimi de yaşlıları müşteri olarak hedefe koyan bazı şirketlerin, kurumların onlara ya ihtiyaçları olmayan şeyleri ya da ederinin çok üstünde şeyleri pazarlaması olmaktadır. Yaşlılara bireysel emeklilik paketleri satılması, kurtulmalarının çok zor olacağı abonelik anlaşmalarının yapılması, kullanmakta zorlanacakları teknolojik gereçlerin satılması, alt yazısını anlamayacakları sözleşmeler imzalatılması daha sıkı denetime tabi tutulması gereken uygulamalardır. Yaşlının suistimalinin ergen suistimaline, bazen çocuk suistimaline denk görülmesi ve yaptırımların olası farklılıklara göre planlanması düşünülebilir. Bazı şirketler yaşlı müşterileri hizmete abone ederken kolaylık gösterip, hizmet iptal taleplerinde vekalet/sağlık kurulu raporu gibi dayatmalara bile başvurarak adeta zorbalık uygulayabilmektedir. Bazı uç görünebilecek örnekler yaşlının yeri geldiğinde ne kadar haklarının korunması gereken bir özne olduğunu vurgulamak için yararlı olacaktır. Bir aile ferdine, ya da bir kuruma evini bağışlayarak/ taahhüt ederek hastalığında bakılmasını planlayan yaşlılar bu sözleşmeler için bağımsız denetim mekanizmaları olmadığı için hayal ettikleri ya da vadedilen bakıma ulaşamayabilmektedirler. Gene sadece finansal değil, sağlıklarıyla ve nerede yaşayacakları ile ilgili kararlarda onların tercihlerinin uygulanıp uygulanmadığını denetleyecek mekanizmalar malesef yok. 

Somut öneriler: Tüm yaşlı ve yakınlarına finansal okur yazarlık eğitimleri verilmesi. Banka çalışanlarına yaşlılık ve yaşlıya hizmet ile ilgili eğitim verilmesi. Yaşlının finansal suistimailinin tespiti durumunda ek cezai yaptırım uygulanması (özellikle bilişsel kapasite kaybında). Yaşlılarla uzun vadeli abonelik sözleşmelerinin belirli koşullara bağlanması. Yaşlılık finansal araştırmalarında tespit edilecek öncelikli alanlarda bazı yaşlı hizmetlerinin geliştirilmesi, kolaylaştırılması amacıyla vergi muafiyeti, indirimi ve teşvikler planlanmalı. Özellikle koruyucu sağlık hizmetleri ve uzun süreli bakım hizmetlerinde bu teşvikler olmadan kayıt dışı hizmetlerle mücadele etmek ve kaliteyi artırıp, toplam faydaya yansıtmak mümkün olmuyor. 

Yaşam Boyu Eğitim

Yaşlanmaya hazırlanma eğitimlerir kadar, yaşamı anlamlı kılmak için de yaşam boyu eğitim değerlidir. Yaşlı eğitimi, yaşlanma hazırlığı için farkındalık kazandırma en çok ihtiyaç ve faydadan yola çıkarar mümkün olmaktadır. Sağlıklı yaşlanan beynin en önemli özelliklerinden biri kalabalığın içinden gerçek ihtiyaçları ayırd edebilme kapasitesini de içeren bir bilgeliktir. Bilgelik formel bir eğitim ön koşulundan bağımsız kazanılmaktadır. Daha doğrusu özellikle bugünün yaşlı kuşağı formel eğitim dışında bir eğitimle yaşlanmış olsalar da hayat bilgisi eğitiminde çok donanımlı oldukları onlarla çalışan diğer kuşakların her zaman aklında olmalıdır. Kaldı ki çok eğitimli, makam mevki sahibi olmuş yaşlı kişiler de sadece yaşlandıkları için eskiden gördükleri saygıyı görmediklerinden yakınmaktadırlar.  Yaşlanmayı sadece oyalanılıp vakit öldürecek bir zaman olarak düşünmemek, onlara meşgul olmak için sunulan içeriği de anlamlı oluşturmak insana ve yaşama saygının gereğidir. 

Yaşlı yaşamındaki değişimlere uyum sağlamak için yeterli finansal kaynak ve insan kaynağı olduğu durumlarda bile ideal düzenin kurulmasının önündeki en büyük engel bazen yaşlının kendine koyduğu sınırlar oluyor. Değişime direnç, uyumlanma zorlukları, adeta hayatla bir inatlaşmaya dönüşebiliyor. Burada insanların karakterini değiştirmek mümkün olmadığına göre iyi uygulama örneklerini artırmak ve görünür kılmak gerekli. Bu örnekler ilham olup yayılabiliyor. 

Somut öneri: İyi uygulama örneklerini, aktif yaşlanmanın mümkün olduğunum medyada görünür kılmak önemli bir somut adım. Televizyon radyo programlarının içeriklerini bu açıdan zenginleştirmek. Dikkat çekmek amacıyla yaşlı medyada yalnızlığı, çaresizliği, suistimale açıklığı, hastalığı ve ölüme yakınlığı ile işleniyor. Yaşçı bakış açısının en ağır örneklerini pandemi boyunca gözledik. Sadece genç görüntüyü, güzelliği, spor yapma becerisini koruyarak yüceltilen yaşlıyı da görünür kılmak medyada yaşçı bir bakışın yansıması. Olduğu gibi, olduğu hali ile yaşlının değerli ve yaşamın bir parçası olduğunun kabulü ve yaygınlaştırılması. Kendi doğal rollerinde yaşlının toplumda görünür olması başta yaşlılar her kuşağa olumlu yansıyacaktır. Bu amaçla hem mevcut medya organlarında bir çeşit seferberlik yapmak, hem de yaşlı odaklı tematik tv radyo kanalları, basılı yayın organları geliştirmek iyi olacaktır. Mevcut tv ve radyo kanalları elbette çok çeşitli, ve bir çok ihtiyaca cevap vermekte ancak yaşlanmakta olan kişilerin kendilerine özgü ihtiyaçlarına duyarlı hazırlanan içerikler çoklu amaca hizmet edebilecektir. Bir yandan sağlık okuryazarlığı, finansal okuryazarlık, dijital kapsayılık gibi içeriklerle yaşlıların toplam yaşam kalitesine direk yansıyabilecek yeni bir alan açılacaktır. Diğer yandan anlamlı meşguliyetleri teşvik eden, fiziksel aktiviteyi uyaran,  kültüre ve yaşa hitab eden bilgilendirici ve eğlendirici içeriklerle bu yaşam evresi ile daha uyumlu zaman geçirmek mümkün olacaktır. Mevcut tv kanallarında tartışmalı, kavgalı sözde eğlence programları, gene öfkeyi, çaresizlik duygusunu besleyen tartışmaların olduğu siyasi programlar, araya giren uzun reklamlarla, tekrarlar ve paralel öykülerle karmakarışık ilerleyen, bitmeyen diziler, hastalık korkusu, reklam içeren sağlık programları izleyici bulsa da, izleyenlerin vaktini öldürmekte ve ölçülmesi güç zararlar vermekte. Hayatımız zamanımız ise zamanı anlamlı kılmak yolunda kendimize de birbirimize de emek vermemiz gerekli. Bu konuda daha ileri araştırmalara yaparak, sadece kim neyi seviyoru, izliyoru değil, kim neyden yararlanıyorun cevabını bulan araştırmalar planlayarak tematik kanallar oluşturmak mümkün. Reklam bulma önceliği olmayan TRT’ye bağlı tematik kanalların bilgilendirici, eğlendirici, aktif yaşamı teşvik edici içerikleri artırması mümkün. Özellikle bilişsel değişimin sınırında yaşlıların güncelle ilgili sağlıklı bilgileri anlaşılır dille alacağı bir kanal çok yarar getirecektir. Böyle bir kanalda alttan geçen yazılar görsel içeriği tamamlayan nitelikte olup, çeşitli engellerin üstesinden gelebilen program yapma biçimleriyle yarar katlanacaktır. Yaşlıların doğa belgeselleri, yarışma programları ve müzik programlarını çok sevdiğini biliyoruz. TRT arşivlerinin klasikleriyle bu bakış açışıyla oluşturulacak bir kanal kolaylıkla beslenecektir. Bu kanalların uygulama sürecinde yaşlılık alanında uzmanlardan ve yaşlı yapımcı, programcılardan oluşan bir danışma kurulu oluşturulması bu dinamik olacağı mutlak sürecin yönetilmesinde çok daha iyi sonuç verecektir. 

Yaşlılık ve Mekan

Yaşlılık aslında bir çeşit kök salmadır, mekanla bağ kurma sürecinin en sağlam temellendiği yaşam evresidir. Yaşlının nerede ve kiminle yaşadığı sorusunun cevabı yaşlılıkta toplam yaşam kalitesinin en önemli belirleyicisidir. Yaşlının yalnız yaşadığı halde bile aslında nerede yaşadığı, kimlerle komşu olduğu, kimden destek aldığı soruları üzerinden kiminle yaşadığının da cevabıdır. Aile, komşu, mahalle, yerel yönetimlerin kurduğu sistemlerle desteklenen, temel hakları kanunlarla korunan ve devlet  garantisi altında bir yaşlının güzel bir yaşam sürmesinin önünde fazla bir engel kalmayacaktır. 

Yaşlı mekan ilişkisinde yaşlının aidiyet duygusuna kıymet vererek, yerinde yaşlanmak tercih ediliyorsa onu önceleyen modellerle bir planlama yapmak ideal çözüm gibi görünmektedir. İdealin mümkün olmadığı durumlar elbette olabilir ama değişen ihtiyaç ve zaruretlere göre kademeli, alternatif, bakım ve destek sistemlerini ulaşılır kılmak gerekmektedir. Yalnız yaşayanları riskler açısından takip eden sistemler desteğin birinci aşamasıdır. Aynı zamanda koruyucu tedbirdir. Bu sistemlerde destek ihtiyacı tespit edilenlere sıcak yemek desteğinden, ilaç takibi, kronik hastalık takibi, sosyalleşme desteği gibi destekleri gene bağımsız yaşamı koruyarak verecek modeller mümkündür. Daha ciddi desteğe ihtiyacı olanların, kültürümüze uygun gene mahallenin içinde yaşlı apartmanları, daireleri kurularak yaşaması bir “assisted living” modeli olarak düşünülebilir. Yaşlıyı evin dışına davet eden hayata karışmasını sağlayan aktif yaşam merkezleri yerelde arttıkça sağlıklı aktif yaşlı sayısı da artacaktır. Daha ciddi bakım ihtiyacı olanlar için evde bakım hizmetlerinin ve kurumsal bakım seçeneklerinin artması, standardizasyonun sağlanması için daha yoğun bir uzman emeği ve kaynak geliştirme gereklidir. Gene bilişsel bozulması olanlar için önemli bir destek sağlayan gündüz bakım evlerinin daha yaygınlaşması ve buralarda gönüllü destek ekiplerinin de yetişmesi çalışması, artan ihtiyacı karşılamaya yol açacaktır. 

Şehirlerimizin, mahallelerimiz, binalarımız yaşlı ve engelli gereksinimlerine göre, erişilebilirlik kurallarına uygun yapılanması, kişilerin evlerine hapsolmamaları için elzemdir. Gene evde kazalardan koruyan, güvenli yaşlı dostu yaşamı sağlayan tedbirlerin yaygınlaştırılması, denetlenmesi önemli bir sorumluluktur. 

Somut Öneri: Yerel yönetimlerin yaşlı dostu kentler için standart uygulamalar geliştirmesi ve bu çerçevede verilecek yaşlı dostu uygulama eğitimlerinin tüm yerel yönetim çalışanlarına, şehir planlayıcılara, kamu hizmeti verenlere yaygınlaştırılması. Güvenli yaşlı dostu ev ve harici mekan tasarımlarının teşviki ve yaygınlaştırılması.

Yaşlılık ve Dijitalleşme

Dünya büyük bir dijital dönüşüm yaşarken yaşlıların dijital dünyaya dahli bir lükse değil, bir zaruret haline gelmiştir. Bu konu derneğimizin önemli çalışma ve icra alanlarından biri olmuştur. Daha detaylı bilgi ve rapor sunulabilir. Dijital kapsayıcılık önümüzdeki kalkınma planının en önemli hedeflerinden biri olmalıdır. Aksi takdirde dijital dünyanın dışında kalmak yaşlılar için çeşitli öngörülmesi zor hak ihlallerine, mağduriyetlere sebep olacaktır. Dijital dünyaya dahil olunca kolaylaşacak şeyler çok sayıda olduğu gibi yeni suistimal kapılarının da açılması kaçınılmazdır. Dijital dünya artık bilginin de, hizmetin de, ticaretin de en yoğun yaşandığı yer olduğu için buranın dilini herkesin konuşması ve kendine bu dünyada bir alan açması kaçınılmazdır. Ayrıca yaşlıların dijital dünyaya dahil olmasının, dijital dünyanın da daha anlamlı faaliyetler için kullanılmasına kapı açacağını hatırlamak iyi olur. 

Somut Öneriler: Dijital kapsayıcılık eğitimlerinin yaygınlaştırılması. Eğitimlerin kişiye özgülüğünün tanınması ve bu şekilde geliştirilmesi. Yaşlı kapsayıcı uygulamaların teşviki ve mevcut uygulamalardan yaşlıyı dışarda bırakanların tespiti ve iyileştirmelerin desteklenmesi (E-devlet, E-nabız, Bankacılık hizmetleri gibi. )Tüm uygulamalar için yaşlı ve gereğinde engelli dostu standardizasyonunun teşviki. Yaşlılara özgü onların kolay ve güvenli kullanabileceği uygulamaların ARGE teşviki. Dijital suistimalden korunma tedbirleri ve eğitimleri.

Yaşlı ve Yaşlı Sağlığı Turizmi

Yaşlıların seyahat hakları bir çok nedenle kısıtlanabilmektedir. Bugünün yaşlı kuşağının tamamının turistik seyahat alışkanlığı olmasa bile, memleketine gitmekten, sağlık için kaplıcaya gitmeye varan, torun bakmaktan, değişik yerlerde çocuklarının yanına bakım ihtiyacı için gitmek arasında değişen bir yelpazede tüm yaşlıların seyahat etmesi kaçınılmazdır. Yaşlıların yer değiştirmesinin, demans halinde bile, yanlış ve sakıncalı olduğu algısı da bir ayrımcılık çeşididir. Demans hastalarında bile kişiye ve seyahat ihtiyacı yaratan duruma göre tavsiyeler değişebilecekken, sağlıklı yaşlılara seyahat kısıtlaması bir hak ihlali olur. Seyahati kolaylaştıracak faktörleri hem taşıtlar, yollar, duraklar, hem de seyahatte kalınacak otel ve benzeri tesisler açısından gözden geçirmek ve bu tesisleri de yaşlı dostu, yaşlı farkında, yaşlı kapsayıcı yapmak çok önemlidir. Bir çok yaşlı yazlığa gitme alışkanlığından merdivenler yüzünden vazgeçibilmektedir mesela. Sadece genç çocuklu ailelerin ihtiyaçlarını gözeterek yapılan hangar gibi oteller, turistik tesisler, erişebilirlik açısından standartlara uyuyor görünse de bir çok yaşlının ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaktır. Zaten tatil reklamlarında da yaşlıların yüzüne bile pek yer bulunmamaktadır. Somut Öneri: Yaşlı kapsayıcı turizm sadece ülkemizde yaşayanlar için değil, yurt dışında yaşlanmış ve yaşayan Türkler ve sıcak iklimlerde rahat tatil yapmak isteyen yabancı yaşlılar için de önemli bir hedef olmalıdır. Burada tesislerin ve organizasyon şirketlerinin gene yaşlıyı ve ihtiyaçlarını tanıyan danışmanlıklar almaları yerinde olacaktır. Üstelik bu sayede mevsimi genişletmenin tek yolu  kongre turizmi olmayacaktır. Bu tatiller de kolaylıklar kuşaklararası dayanışmaya ve çeşitli yaşam boyu eğitim deneyimlerine zemin açabilir.  Her durumda tatil amaçlı olmasa dahi şehir dışında seyahat eden yaşlının taşıt araçlarında ve duraklarda ihtiyaçlarının karşılanacağı bir bakışın da ulaştırma bakanlığı yetkililerince ele alınması iyi olur. 

Demans Sendromları

Alzheimer tipi demans başta tüm demans sendromları, yaşlı bakım ihtiyacını, bağımlılığı, bakımın sosyal, ekonomik ve psikolojik yükünü en çok artıran toplum sağlığı sorunudur. Yukardaki tüm başlıklarda demans hastaları en fazla destek, emek, özen gerektiren alt grubu oluşturmaktadır. Yaşlı yakını, profesyonel bakıcı, sağlık çalışanı tükenmişliği de en çok bu alanda yaşanmaktadır. Bu alanla ilgil sağlık yönetimininin henüz ilaçlarla bir tedaviden geçmediği, hatta bazı durumlarda aşırı ilaç kullanımının hastalık yükünü/şiddetini artırdığı muhakkaktır. Somut öneri: Demans hastalarının ailelerine, bakıcılarına eğitim verilmesi, demans idaresine yeni bir bakış açısı getirilmesi gereklidir. Bakım desteği için gene kademeli destek sistemleri, geçici ve kalıcı bakım desteği veren yerler geliştirilmelidir. Demans hastalarına harcanan kaynak doğru planlanmalı gereksiz pahalı tetkik ve ilaçlardan çok, sistemik hastalıkların ağırlaştırıcı etkilerinden korunmaya ve bakım desteğine kaynak ayrılmalıdır. 

Sivil Toplumun Rolü

Yaşlı hak ve gereksinimlerinin doğru tanımlanması ve  tanınması bu ihtiyaçların karşılanması açısından vazgeçilmez. Ama doğru tanımlama ve tanınma için yaşlılık meselelerinin öznesi olan yaşlının ve onun yanında yer alanların bu haklara talip olmaları gerekiyor. Hak savunuculuğunda sivil toplumun liderliği, katalizör rolü ve hepsinden önemlisi  kaynaktan, sahadan, kökten yola çıkan yöntemleri doğru ve adil sonuçlar almak için çok değerli. Sivil toplumunun hiyerarşiden ve asimetrik ilişkilerden korunabilme potansiyeli de hak savunuculuğunda önemli bir gereksinim. Hakların uygun görüldüğü gibi değil, gerektiği gibi olmasının çerçevesini çizmekte sivil topluma büyük görev düşüyor. Sivil toplumun özellikle kadın, genç, çocuk ve engelli haklarının savunuculuğunda biriktirdiği deneyim hem yaşlı haklarının savunulması için yol açıcı olacak, hem de yaşlılıkla bu alanların kesişimselliğini de bir icra hedefi yapacaktır.  Yaşlılık büyük ölçüde bir kadın meselesidir. Yaşlı nüfusun daha büyük bir oranının kadın olmasının yanında, kadın yalnızlığı, kadın yoksulluğu daha büyük yaşlılık sorunları olarak izlenmektedir. Yaşlının bakımında, ailenin sürdürülmesinde gene kadına büyük rol düşmekte, kadın fedakarlığı hep ana tema olmaktadır. Somut öneriler: Yaşlıya bakan kadının istihdamı ve sosyal güvencesi,  hakları konusunda planlama yapmak da bu alanın somut gereksinimleri arasındadır. Sivil toplum örgütlerinin bağımsızlıklarını koruyacak şekilde kurumsallaşmalarının desteklenmesi elzemdir. Sivil topluma insan kaynağı yetiştirilmesi ve yetişen insan kaynağının alanda tutulması yapılan işin kalitesini ve verimliliğini artıracaktır. Sivil toplum kuruluşlarını hem vitrin olmaktan, hem de sadece gönüllü hizmetle ayakta durmaya zorlanan kurumlar olmaktan korumak üçüncü sektörün geleceği açısından önemlidir. İyi örneklerin görünür kılınması ve hizmetlerinin yaygınlaştırılması, merkezi ve yerel yönetimlerin daha aktif işbirliği yapması sivil toplumun sağlıklı gelişimini ve toplumsal yaşamın vazgeçilmez bir parçası olma özelliğini destekleyecektir. 

Yaşlılık için Koordinasyon

Yaşlılık ile ilgili çalışma grupları bir araya geldiğinde farklı disiplinlerden bir araya gelen herkesin bu konuda bir koordinasyona, ahenkli ve verimli çalışmayı sağlayacak bir üst yapıya ihtiyaç olduğu konusunda hemfikir oldukları görülmektedir. Yaşlılığın farklı yönleri farklı bakanlıkların, yerel yönetimlerin, özel kuruluşların yetki ve sorumluluk alanındadır. Eğer toplumsal bir yaşlılık hazırlığı içinde olacaksak tüm yapıların birbirinden haberdar, birbiri ile konuşur ve ahenkle çalışır olması gerekmektedir. Önerilerden biri bir Ulusal Yaşlanma Enstitüsü kurulmasıdır.  Somut Öneriler: Yaşlılık alanında tüm yetki ve sorumluluğun koordinasyonunu sağlayacak ilgili tüm bakanlıklarla çalışan bir mekanizmanın oluşturulması verimli çalışmayı mümkün kılacaktır. Gene kurulacak Ulusal yaşlanma enstitüsü tek bir üniversiteye bağlı değil, üniversiteler üstü olmalı bir kuruluş olarak tüm paydaşlarla ortak çalışmalarla beslenmeli. Hedef koyan, hedefe yönelik araştırma ve model geliştirmeleri planlayan, fonlayan, denetleyen kuruluş olmalıdır. 

Son olarak da bu çalışma grubunun ikinci toplantısında bir gündem maddesi olarak 11. Kalkınma planında yazılanların üzerinden geçerek gerçekleşen ve gerçekleşmeyen maddeleri değerlendirmek yararlı olacaktır. Hem uygulamaya geçenlerin değerlendirilmesi hem de geçemeyenlerin sebeplerinin analizi bu 12. Kalkınma planı için de yol gösterici olacaktır. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir